Vergi kimlik numarası nedir? Vergi kimlik numarası sorgulama
Vergi kimlik numarası (Vergi numarası, VKN veya vergi kimlik no olarak da kullanılır) vergi mükellefi olan birey veya kurumlara özel olarak tanımlanan numaradır.
Geriye dönük fazla mesai talebi; 5 yıllık zaman aşım süresi dolmadan, geçmişte ödenmeyen fazla mesai hakları için yapılır. Peki, "Geriye dönük fazla mesai talebi nasıl yapılır?" Tüm dava süreci ve dikkat edilmesi gereken hususları bu yazımızda bulabilirsiniz.
Hayatın temposu arttıkça, iş yerlerinde “fazla mesai” konusu daha sık gündeme gelmeye başladı. Çalışanlar çoğu zaman mesai saatlerini aştıklarının farkında oluyor ama bu fazladan çalışmanın karşılığını nasıl alacaklarını ya da haklarının nereye kadar uzandığını net olarak bilmiyorlar. İşte tam da bu yüzden, fazla mesainin ne anlama geldiğini ve yasal olarak nasıl tanımlandığını birlikte inceleyelim.
Fazla mesai, İş Kanunu’na göre belirli sınırların üzerinde yapılan çalışmaları kapsıyor. 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 41. maddesinde fazla mesai şöyle tanımlanır: “Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılır.” Yani bir işçi haftada 45 saatten fazla çalışıyorsa, bu ekstra saatler için yasal olarak ek ücret alma hakkına sahiptir.
Tabii ki bu durum, işçinin onayının alınması şartına bağlı. İş sözleşmesinde veya ayrıca yazılı olarak çalışanın fazla mesaiyi kabul ettiğine dair bir belge olması gerekir. Aksi halde işverenin bu çalışmayı zorunlu tutması hukuka aykırıdır.
Türkiye’de yasal haftalık çalışma süresi 45 saat. Bu süre genellikle haftanın 6 iş gününe eşit dağıtılırsa, günde 7,5 saatlik bir çalışma olur. Ancak bazı iş yerlerinde bu saatler farklı şekillerde dağıtılabilir. Önemli olan nokta, toplam sürenin haftalık 45 saati geçip geçmediğidir.
Eğer geçiyorsa, bu noktadan itibaren yapılan her saat çalışma, fazla mesai sayılır. Ayrıca işveren isterse haftalık 45 saat yerine 40 saat çalışmayı tercih edebilir; bu durumda da 40 saati geçen süre fazla çalışma olur ama fazla mesai ödemesi yalnızca 45 saati aşan süreler için zorunludur.
Fazla mesai yapan biri bu çalışmanın karşılığında ne kadar ücret alır?
Yine İş Kanunu’nun 41. maddesine göre, fazla mesai ücreti normal saatlik ücretin yüzde 50 fazlası üzerinden hesaplanır. Örneğin, bir çalışanın saatlik ücreti 100 TL ise, fazla çalıştığı her saat için 150 TL ödenmelidir.
Eğer resmi tatil günlerinde çalışılmışsa ya da hafta tatilinde mesai yapılmışsa, bu oranlar farklılaşır. Örneğin hafta tatilinde çalışmanın karşılığı (1 günlük ücret + o gün için 1 günlük fazla çalışma ücreti) şeklindedir. Resmi tatilde ise çalışılan gün için en az 2 yevmiye ödenmesi gerekir.
Bazen çalışanlar iş yerinden ayrıldıktan sonra ya da çalışırken geçmişte ödenmeyen fazla mesai haklarını fark ederler. Bu durumda “geriye dönük fazla mesai talebi” gündeme gelir. Yani geçmişe dönük olarak işverenden fazla çalışma ücretlerinin talep edilmesi anlamına gelir.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken bazı kritik noktalar var. Hem zaman aşımı süresi hem de arabuluculuk gibi zorunlu adımlar, bu süreci etkiliyor.
Fazla mesai alacakları için zaman aşımı süresi 5 yıldır. Bu süre, ilgili fazla mesainin yapıldığı tarihten itibaren başlar. Örneğin 2020 yılında ödenmeyen fazla mesai için, 2025’e kadar hak iddia edilebilir.
Ancak bazı durumlarda zaman aşımı süresinin hesaplanması daha karmaşık olabilir. Örneğin hizmet sözleşmesinin sona erdiği tarih baz alınarak geriye doğru 5 yıl hesaplanabilir. Bu tür durumlarda bir avukattan destek almak, hak kaybınızı önler.
01.01.2018 tarihinden itibaren İş Mahkemeleri Kanunu kapsamında, işçilik alacaklarıyla ilgili bir dava açmadan önce arabuluculuk zorunlu hale getirildi. Yani çalışan, işverenden fazla mesai alacağını talep etmek istiyorsa önce arabuluculuk sürecine başvurmak zorunda.
Bu süreç, genellikle hızlı ve uzlaşma odaklı ilerler. İşçi ve işveren arabulucu eşliğinde görüşür ve çoğu zaman mahkemeye gerek kalmadan anlaşmaya varılır. Arabuluculuk tutanağı da yasal bağlayıcılığa sahiptir.
Arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamazsa, çalışan dava açma hakkını kullanabilir. Bu durumda, iddia edilen fazla mesainin ispatı oldukça önemlidir. Şu belgeler davada kritik rol oynar:
Unutulmaması gereken bir detay da şu: Maaş bordrosunda fazla mesai ödenmiş gibi gösterilmişse ama gerçekte bu ödeme yapılmamışsa, bu bordroya “ihtirazi kayıt” düşülmemişse, işçinin iddiası zayıflayabilir. Bu yüzden çalışanlar, imzaladıkları belgeleri her zaman dikkatle incelemeli.
Fazla mesai yaptığınızı düşünüyorsunuz ve geçmişe dönük alacaklarınızı talep etmek istiyorsunuz... Peki ama bu sürecin en can alıcı noktası ne? Cevap: İspat yükümlülüğü. Yani, fazla çalıştığınızı ve bunun karşılığını almadığınızı kanıtlamak zorundasınız. İş Mahkemeleri’nde en sık yaşanan problemlerden biri de bu: “Fazla çalıştım ama nasıl ispatlayacağım?” İşte burada devreye bazı somut ve dolaylı deliller giriyor. Çünkü mahkemeler sadece sözle ifade edilen iddialara değil, belgelerle desteklenen verilere göre karar verir.
Fazla mesainin ispatında ilk akla gelen yöntemlerden biri tanık beyanlarıdır. Sizinle aynı dönemde aynı iş yerinde çalışan, çalışma düzeninizi bilen kişiler tanık olarak dinlenebilir. Ancak unutmayın: Tanıkların güvenilirliği ve ifadelerinin tutarlılığı burada çok önemli. Sadece “arkadaşım” olması yeterli değil, gerçekten olayı bilen biri olması gerekiyor. Yazılı deliller de bu sürecin en güçlü dayanakları arasında. İşe giriş-çıkış kayıtları, WhatsApp konuşmaları, e-postalar, iş emirleri, hatta gece geç saatte atılmış mesajlar bile fazla çalışmayı destekleyici kanıtlar olabilir. Hatta bazı iş yerlerinde kullanılan elektronik kart sistemi (kart basma sistemi) de mahkemeye delil olarak sunulabiliyor.
Aslında kanuna göre işverenin, çalışanların ne kadar çalıştığını gösteren doğru ve eksiksiz bordroları ve puantaj kayıtlarını tutması gerekiyor. Ancak uygulamada her zaman bu kayıtlar ya eksik tutuluyor ya da hiç tutulmuyor. Eğer bordrolarda fazla mesai ödenmiş gibi gösterilip de gerçekte ödeme yapılmamışsa ve çalışan da bu bordroya itiraz etmeden imza atmışsa, işin rengi değişebiliyor. Bu durumda işçinin “ihtirazi kayıt” koymadığı gerekçesiyle hakkını kaybettiği durumlarla karşılaşılabiliyor. Dolayısıyla bordrolar kadar, işverenin resmi olarak tuttuğu tüm kayıtlar da inceleniyor. Eksik ya da çelişkili kayıtlar genellikle işçi lehine yorumlanıyor.
Bir davada en net tabloyu ortaya koyan unsurlardan biri de bilirkişi raporudur. Mahkeme, dosyadaki delillere dayanarak bir iş hukuku uzmanından veya mali müşavir olan bilirkişiden rapor ister. Bu rapor, hem saatlik ücretinizi hem de ne kadar fazla çalıştığınızı ve buna karşılık ne kadar ücret almanız gerektiğini detaylı şekilde ortaya koyar. Yani dava sürecinde bilirkişi, adeta olayın matematiksel analizini yapar. Tüm bordrolar, tanık beyanları, varsa puantaj çizelgeleri incelenir ve net bir tablo çıkarılır. Mahkeme de genellikle bu rapora göre karar verir.
Fazla mesai sadece işçinin değil, aynı zamanda işverenin de sorumluluk alanına giren bir konu. Çünkü bu süreç, sadece çalışanın “fazladan çalışması” değil, işverenin çalışma düzenini doğru yönetmesi ve yasalara uygun davranmasıyla da doğrudan ilgili. İş Kanunu bu konuda net: İşverenin hem çalışana fazla mesai yaptırmak için onay alması gerekir, hem de bu çalışmanın karşılığını zamanında ve eksiksiz ödemesi.
Bir çalışan yasal olarak fazla mesai yapmak zorunda değildir. Yani işveren “sen kalacaksın” dedi diye bu mecburi değildir. Çalışanın yazılı onayı olmadan fazla mesai yapılamaz. Bu onay çoğu zaman iş sözleşmesi sırasında alınır. Ama işçinin açıkça reddetme hakkı her zaman vardır. Ayrıca yıllık toplam fazla mesai süresi de 270 saatle sınırlıdır. Bunun üstüne çıkmak hem etik hem de yasal olarak sakıncalıdır. Ve işveren bu sınırı aşarsa, çalışan ileride bu durumu mahkemeye taşıyabilir.
Eğer işveren fazla mesai ücreti ödemezse, sadece parasal değil, aynı zamanda hukuki sonuçlarla da karşı karşıya kalabilir. Öncelikle işçi, alacağını arabuluculuk yoluyla ya da dava açarak talep edebilir. Ancak mesele sadece mahkemelik olmakla kalmaz, aynı zamanda işveren için idari para cezası riski doğar. Çünkü işverenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından denetlenebilir ve işverene yaptırım uygulanabilir.
Bu başlık en çok merak edilen konulardan biri: Eğer bir işçi sürekli fazla mesaiye zorlanıyor ama karşılığında ücret alamıyorsa, bu durumu haklı fesih sebebi olarak kullanabilir mi? Evet, kullanabilir. İş Kanunu’nun 24. maddesine göre, işçinin ücretinin eksik veya hiç ödenmemesi, işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshetmesine imkân tanır. Bu durumda çalışan kıdem tazminatını da talep edebilir. Çünkü haklı fesih, işverenin kusuru nedeniyle yapılan bir ayrılıktır ve işçinin hakları saklı kalır.
Ancak burada önemli olan, bu süreci doğru yönetmek ve mümkünse yazılı delillerle desteklemektir. Hemen istifa etmek yerine bir avukata danışarak ya da noter yoluyla ihtar çekerek süreci başlatmak, hem hakkınızı hem de ilerideki başvurularınızı güçlendirir.
Geriye dönük fazla mesai zaman aşımı süresi 5 yıldır. Bu süre, fazla mesainin yapıldığı tarihten itibaren başlar. Örneğin 2020’de yapılan fazla mesai, en geç 2025’te talep edilebilir. Bu sürenin geçmesi durumunda mahkeme alacağınızı haklı bulsa bile ödeme yapılmaz.
Evet, arabuluculuk zorunludur. İş Mahkemeleri Kanunu’na göre dava açmadan önce mutlaka arabuluculuk sürecine başvurmanız gerekir. Bu adımı atlamadan dava açamazsınız.
Genellikle 3 hafta ile 1 ay arasında sürer. Taraflar uzlaşırsa daha kısa sürede sonuçlanabilir. En fazla 1 hafta daha uzatılabilir. Yani toplamda en geç 5 hafta içinde süreç tamamlanır.
İş Mahkemesine başvurulur. Eğer bulunduğunuz yerde İş Mahkemesi yoksa, Asliye Hukuk Mahkemesi bu davalara “iş mahkemesi sıfatıyla” bakar. Davayı iş yerinin bulunduğu yerde ya da kendi ikamet adresinizde açabilirsiniz.
Zorunlu değil ama önerilir. Avukat tutmak şart değil, tek başınıza da başvurabilirsiniz. Ancak belgelerin toplanması, usul işlemleri ve savunma açısından bir iş hukuku avukatıyla çalışmak süreci hızlandırır ve hak kaybını önler.
Bordro, puantaj ve tanık beyanları gereklidir. Ayrıca kartlı geçiş kayıtları, iş emirleri, e-posta veya mesajlaşmalar da delil olarak sunulabilir. Ne kadar çalıştığınızı gösterebilecek her belge işinize yarar.
Normal saatlik ücretin %50 fazlası ödenir. Örneğin saatlik ücretiniz 100 TL ise, fazla mesai için 150 TL almanız gerekir. Hesaplama brüt ücret üzerinden yapılır. Ayda kaç saat fazla çalıştıysanız, ona göre toplam ödeme belirlenir.